ABD ve Çin, ticaret savaşını sona erdirmek amacıyla Madrid’de yeniden bir araya geldi. Bu, iki ülke arasındaki dördüncü görüşme olma özelliği taşıyor ve taraflar, ABD’nin uyguladığı tarife düzenlemelerini uzatma hedefiyle müzakerelere katılıyor. Donald Trump döneminde başlayan ticaret savaşı, bu yıl küresel ekonomiyi sarsmış olsa da, geçici anlaşmalar sonrasında ilişkilerde belirli bir istikrar sağlandığı görülüyor. Son olarak, ABD’nin Çin’den ithal edilen ürünlere uyguladığı tarife ertelemesi, Kasım ayında sona erecek. Hem ABD hem de Çin’den yetkililer, ilişkilerin bozulmasını önlemek için yoğun baskı altında bulunuyor.
Trump yönetiminin uyguladığı tarifeler, iç piyasada enflasyonu artırarak ekonomik baskılara neden oldu. Bu hafta, Federal Rezerv’in faiz oranlarını düşürmesi bekleniyor; bu durum, ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi hedeflese de aynı zamanda enflasyonu da artırabilir. ABD adına müzakerelere Hazine Bakanı Scott Bessent ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer liderlik ederken, Çin tarafında ise ekonomik politika için başbakan yardımcısı He Lifeng bu görüşmelere öncülük ediyor. Görüşmeler, “ulusal güvenlik, ekonomik ve ticaret meseleleri” gibi ortak çıkarları kapsamakta ve TikTok gibi platformların yanı sıra, her iki ülke için tehdit oluşturan kara para aklama ağları gibi konular da masada yer alıyor.
Çin’in devlet medyası Xinhua, iki tarafın görüşeceği konular arasında “ABD’nin tek taraflı tarife önlemleri, ihracat kontrolünün kötüye kullanılması ve TikTok” olduğunu duyurdu. TikTok’un Çinli sahibi ByteDance’den ayrılmasını gerektiren bir yasayı uygulama veya erteleme kararı almak üzere Trump’a Çarşamba gününe kadar süre tanındı. Trump, daha önce bu yasayı üç kez ertelemişti. Geçtiğimiz yıl, Kongre, TikTok’un ülke içinde bir Çinli sahip bulmadığı takdirde yasaklanacağına dair iki partili bir yasayı kabul etti; bu durum, sosyal medya uygulamasının Çin ile olan bağlarının ulusal güvenlik tehdidi oluşturduğu endişelerinden kaynaklanıyor.
Görüşmeler toplamda altı saatten fazla sürdü ve Pazartesi ya da Salı gününe kadar devam etmesi bekleniyor. Bessent, Çarşamba günü Trump ile Londra’da bir devlet ziyareti gerçekleştirmeyi planlıyor. Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, Trump’ın Nisan ayında “karşılıklı” tarifeler uygulamaya başlamasının ardından ABD ile ticaret anlaşmaları yapmak için çaba sarf ediyor. Ancak Çin ile müzakereler daha karmaşık bir hal aldı. Trump, Nisan ayında Çin’den gelen ithalatlara %145 oranında tarife uygulamıştı, bu da ticareti durma noktasına getirmişti. Daha sonra bu oran %30’a indirilmişti; buna karşılık Çin de ABD ürünlerine %10 tarife uyguladı.
Geçtiğimiz Cumartesi günü, Çin, ABD’de üretilen belirli mikroçiplerin ihracatını araştırmaya başladığını duyurdu. Bir gün önce, ABD Ticaret Bakanlığı, Çinli çip şirketlerini ticaret kara listesinin içine aldı. Bu gelişmeler, müzakerelere ek baskılar getirmesi bekleniyor. Dünyanın iki en büyük ekonomisi, tarifelerin daha fazla azaltılması ve Çin’in nadir toprak mineralleri ile ABD üreticileri için kritik olan mıknatısların gönderimindeki kısıtlamaların durumu üzerinde tartışıyor. Trump yönetimi, ayrıca Çin’in Amerikan tarım ürünlerini satın almayı durdurmasından endişeli; bu durum, soya fasulyesi çiftçilerinin geçim kaynaklarını tehdit ediyor.
Bessent, Çin’in aşırı sanayi kapasitesine eleştiriler yöneltti ve Çin ekonomisini dengesiz olarak tanımlarken, Çinli muhataplarını Rusya ve İran’dan petrol alımlarını azaltmaları konusunda uyardı. Trump ve Çin lideri Xi Jinping’in, gelecek ay Güney Kore’deki Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği forumunda bir araya gelmesi bekleniyor. Trump, Xi’nin daveti üzerine bir gün Çin’i ziyaret edebileceğini de öne sürdü. Son görüşmeler, Xi’nin geçen ay Çin’de 20’den fazla ülke liderini bir araya getirmesinin ardından gerçekleşiyor. Bu durum, Beijing’in ABD’siz bir küresel düzen kurma çabalarını göstermekte.
Trump’ın ticaret müzakerelerinde sert tutumu, Hindistan gibi müttefiklerle arasındaki uçurumu genişletti; bu da Çin’in daha yakın bir ilişki kurma fırsatını doğurdu. Çin, ABD’ye yapılan ihracattaki keskin düşüşü dengelemek için diğer ülkelerle ticareti artırmayı planlıyor. Bu yıl ABD’ye yapılan ihracat %15 oranında düştü; fakat Güneydoğu Asya, Afrika ve diğer bölgelerle ticaret artış gösteriyor. Çin, 2025’te 1 trilyon dolara ulaşan ticaret fazlasını aşmayı hedefliyor.
Güçlü ticaret rakamlarına rağmen, Çin’in iç ekonomisinin devam eden ticaret savaşından olumsuz etkilendiğine dair işaretler var. Çin hükümeti, aşırı kapasiteye sahip olan sektörlere daha fazla yatırım yapılmasını teşvik etmiyor; bu durum, fiyat rekabetinin önlenmesine ve yerel üreticilerin Çin menşeli ucuz ürünlerin etkisiyle zarar görmemesi adına alıcıların endişelerini azaltmaya yönelik bir çabayı yansıtıyor. Sonuç olarak, ABD ve Çin’in ticaret müzakereleri, sadece iki ülke değil, dünya ekonomisi için büyük öneme sahip. Tarife oranlarının düşürülmesi, karşılıklı ticaretin artırılması ve özellikle TikTok gibi platformların geleceği, iki ülkenin ilişkilerinin seyrini belirleyecek temel unsurlar arasında yer alıyor.
https://shorturl.fm/a0JUD